Türkiye'nin ilk komünist başkanı: Halk kendisi gibi düşüneni kabul ediyor

Türkiye’nin ilk Komünist Belediye Başkanı olan Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Güncel Haber 16 Genel Yayın Yönetmeni Özge Demir’in konuğu oldu.

Tarık ŞEKER / BURSA (İGFA) - Türkiye'nin ilk komünist Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Güncel Haber 16 Genel Yayın Yönetmeni Özge Demir'e konuk oldu.

Komünist Başkan Maçoğlu’nun konuşmalarından satır araları şöyle:

“Aslında bizimle başlayan bir durum değil Türkiye'de zaman zaman bazı illerde Fatsa’da Diyarbakır'da Dikili’de Türkiye’nin farklı yerlerinde zaman zaman sosyalistlerin iddialaştığı yararlar sağladığı  yerlerde bu tür şeylerin yapıldığı, onlardan öğrendikleri sosyalistler komünistler aslında bulunduğu yerde faaliyet gösterdiğini neler yaptığını neler yapmadığını bir denemeydi çünkü artık toplumsal ihtiyaçlar değişiyor ulaşılması zorlaşıyor bundan kaynaklı da bir sosyalistlerin bu ilişkide halkçı, kamucu siyaseti yönetimi sonucunda tüm Türkiye halkı ile ortaklaşmamız lazım ve bunu anlatmamız lazım bu da sizin gibi basın emekçilerin dostlarımızın, kooperatiflerin, üniversitelerin ve gençlerin sayesinde oluyor. Hakikaten artık eskiden temel hak ve özgürlükleri meseleleri ile ilgili mücadele ederken artık açlıkla eğitimle ilgili toplumsal bir temel ihtiyaçlar zorlaşmaya başladı. O anlamıyla halk kitleleri içerisinde sosyalistlerin ve komünistlerin artık yavaş yavaş topluma algısı şöyle olmaya başladı kafalarda artık bunlar iyi insanlar ve bizim için mücadele ediyor doğa için mücadele ediyor demeye başladılar.”

“Bir ihtiyacı zorlaştırmak yerine daha basitleştirmek lazım. Ekmeğe ulaşmak eğitimi ulaşmak temel ihtiyaç olan suya ve ateşe ulaşmak zorlaştırmak yerine basitleştirmek lazım aslında ihtiyaçların ülkedeki bu mesele üzerindeki emeğe saygıdan kaynaklanıyor bu sosyalist bir program yani insanın tarlaya gidebilmesi için ulaşıma ihtiyacı vardır fabrikaya giderken de öyle.”

AĞRI BELEDİYESİ’NİN 30 MİLYON KÜSUR BORCU SİLİNMİŞ

“Elektrik borcu geldiğinde firmalar gelip bizimle görüştü ancak ödeme konusunda o kamusal faturaların aslında devlet bunları ödemeli ücretsiz olarak vermeli ancak kendi bireysel hakkında kullanılmamalıdır esasında oturduk o şirketlerle konuştuk tartıştık. Bir ekonomik krizin olduğu yerde gelirlerin %25-30 yükseldiği yerde giderlerin %300-400 olduğu dünyada gelir gider dengesizliği bazı şeylerden vazgeçmeni sağlıyor yememen lazım işçi maaşlarını vermemen lazım çünkü elektrik ödemen lazım. Şimdi bizim gelirlerimiz gelen işçi maaşları ve sgksını vergisini ancak karşılayabiliyor çekilmiş krediler var bizden önce yaratılan borçlar var belediyenin taşınmaz mallarının üç yıl beş yıl kiralarının peşin alındığı bir yer var O bütçeyle nasıl bir şey yapabilirsiniz Benim hiçbir gelirim %200-400 yükselmedi. Böyle bir yerde doğal olarak da ödeyemiyorum bana bıraksınlar ödemem de biz bu elektriği toplu ihtiyaç için  kullanıyoruz"

SÜTLÜCEDE OLANLAR İÇİN ÜÇ DÖRT KİŞİ KENDİSİNİ AFFETTİRME ÇABASINDALAR

“Sütlüce'deki proje 13-14 yıllık bir proje bizi aşan bir proje O proje değerli bir projeydi. Bu süreçte değiştirebilme imkanımız  yok bu bir Avrupa projesi. Bu projenin bir faydası var mı yaban doğaya bir faydası var mı çevreye faydası var mı kazandırdığı şeyler daha pozitif mi buna bakıyoruz biz pozitif olarak görüyoruz çünkü derelere akan zehrin durdurulması lazım diyelim ki kağıdın poşetin plastiğin dışarıya yayılması onların geri dönüşüme gönderilmesi %60'unu geri gönderiyoruz yani kendi şehrimdeki o çöpü %60'ını geri dönüşüm için il dışına satılıyor %40'a ayrıştırmaya gidiyor gübre yapılıyor gübreden de elektrik enerjisi elde ediliyor hiçbir şekilde çöp yapma tersi yok çünkü benim etrafımdaki bütün yerlerde var zaten sadece olmayan il biziz. şu an yaban hayvanları Kartallar kuşlar oraya konuyor sonra insanların ekmeklerine konuyor o sinekler o süreçte o meselenin başında olan insanlar bazı insanlar tabii ki üç dört kişi şimdi kendisini affettirme çabası içinde halbuki doğru bir emek vermişler iyi bir karar bunlar bu anlamıyla da o projelerin dışında orman açısından da büyük bir getirisi olan bir şey.”

HALK KENDİSİ GİBİ DÜŞÜNENİ KABUL EDİYOR

“Ben popüler olarak kendimi görmüyorum ama Türkiye halkı kendisi gibi düşünen kendisi gibi hizmet eden  kendisinden birini gördüğünde çok destek veren bir halk olduğunu biliyorum zaman zaman halk olarak nasıl cezalandırdığını da biliyorum hata yapanların yaptığımız şeyler bir halkın temel ihtiyaçları olan şey ve insanların özendiği şey hayal ettiği ulaşmak istediği şeyler güzel şeyler bu anlamıyla bunun bir parçasıyız ve siz ya da bir başkasını bu halk kabul ediyor”